Yeni Mercedes Benz C Serisi, ilk bakışta markanın amiral gemisi S Serisi ile ciddi benzerlikler barındırıyor. Otomobili daha yakından inceledikçe bu benzerliğin yalnızca dış görünüşte değil, diğer detaylarda da kendini gösterdiğine şahit oluyoruz.
Yazı ve fotoğraflar: Mehmet Emin Sezer
Mercedes 190’ın devamı niteliğindeki C Serisi, lider modelden aldığı mirası bu günlere başarı ile taşıdı. W206 kodlu 6’ıncı nesil olarak üretilen yeni Mercedes C Serisi, markanın yeni tasarım anlayışı ve modern iç mekanı ile dikkatleri kendisine çekmeyi başarıyor. Mercedes, Yeni C’de kullanılan 1.5 lt turbo Mild Hibrit motoru, Formula1 takımı ile beraber geliştirdi. Yeni C-Serisi’nin, Edition 1 AMG adındaki ilk üretime özel paketinde kapsamlı bir donanım kombinasyonu sunuluyor.
Mercedes’in C Serisi’nin öncüsü olan 190, Baby Benz olarak adlandırılırdı. Görünüş olarak yeni C’ye baktığımızda ise ‘Baby S’ diye hitap etmek mümkün. Adeta küçük bir S Serisini andıran otomobilin dış dizaynı kadar, içi ve teknolojisi de güçlü benzerlikler barındırıyor. Yeni C Serisi’nin ön kısmı da S Serisi ile benzer özellikler taşıyan detaylar arasında. AMG donanım paketinde yer alan küçük yıldızları barındıran iri ön panjur ve AMG ön tampon otomobile oldukça agresif bir görünüm kazandırıyor. Yine S Serisi tasarımını andıran far grubu da bu karakteri destekliyor. Kaputta bulunan ve ‘Güç kubbesi’ olarak adlandırılan iki çıkıntı, otomobilin sportif tasarımını destekleyen detaylardan.
Yeni C Serisi’ne yandan baktığımızda ise akıcı ve yalın çizgilerin tasarıma hakim olduğunu görüyoruz. Opsiyonel olarak sunulan çok kollu tasarıma sahip 19 inç çapındaki jantlar, ön kısımdaki sportifliği yan tarafa taşıyor. AMG ön-arka tamponların yanlarındaki keskin hatlar ve marşpiyeller de otomobilin yan görünümünde sportif karakteri destekleyen detaylar arasında bulunuyor. Yeni C Serisi, yandan bakıldığında sportiflik kadar lüksün de ön planda olduğu bir model olarak karşımıza çıkıyor.
Otomobile arkadan baktığımızda ise yine markanın amiral gemisi olan S Serisi’ni andıran stop grubu ile karşılaşıyoruz. Bu modelle birlikte, C Serisi’nde ilk kez iki parçalı stop grubu kullanıldı. Bagaj kapağının üzerindeki ince spoyler ve sportif tasarıma sahip arka tampon da AMG donanım paketinin sunduğu özellikler arasında. Çift çıkışlı egzoz sistemi görünümü verilmiş krom detaylar da arka tamponun sportif tasarımını destekliyor.
Yeni C Serisi’nin iç mekanında ise D Segmenti otomobillerin üzerinde sayılabilecek teknoloji ve konfor sunuyor. Otomobilin içine oturduğumuzda, kokpitteki ahşap ve alüminyum detayların harika uyumu dikkatimizi çeken ilk unsurlar oluyor. İç mekanda, 6 derece açıyla sürücüye dönük olan orta konsol ve neredeyse orta konsolun tamamını kapsayan ekran da aracın kokpitinde iyi hissetmenizi sağlayan detayların başında geliyor. Sürücü odaklı 11.9 inç ekranda, yüksek çözünürlük sunuluyor. Aracın tüm fonksiyonlarını yönetebildiğiniz bu ekran, adeta havada süzülüyormuş hissi uyandırıyor. Aynı hissi uyandıran yüksek çözünürlüklü, 12.3 inç boyutundaki LCD gösterge ekranı da kokpitin geleneksel yuvarlak göstergeli modellerine kıyasla epey etkileyici görünmesini sağlıyor.
Yeni tip direksiyon simidi, otomobilin dış tasarımı gibi içinin de hem lüks hem de sportif olmasını sağlıyor. Yeni nesil ön koltuklar, sportif kullanımı desteklerken konfor konusundan da taviz vermiyor. Elektrikli ve hafızalı ön koltuklar, Mercedes’in klasikleşen ön kapı kontrol ünitesi ile yönlendiriliyor. Arka koltuklar da konfor konusunda sorun yaşamadan seyahat etmenize olanak sağlıyor.
Yeni S Serisi gibi yeni C Serisi de ikinci nesil MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) bilgi-eğlence sistemi ile donatılıyor. Gerek donanım gerekse de yazılımı önemli oranda gelişen ikinci nesil MBUX ile iç mekan daha dijital, daha fonksiyonel ve daha akıllı bir yapı kazanıyor. LCD ekranlardaki parlak görüntüler, aracın sürüş destek ekipmanlarını ve konfor donanımlarını kontrol etmeyi kolaylaştırıyor. Test aracımızda bulunan ekstra özelliklerden biri de MBUX Navigasyon için artırılmış gerçeklik. Otomobil, bu özellik ile haritadaki 3 boyutlu görüntünün ötesinde, binaların size gerçekmiş gibi gösterildiği eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Ayrıca bir kamera, araç önündeki görüntüyü yakalıyor ve bunu anlık olarak orta ekranda gösteriyor. Böylece video görüntüsüne; trafik işareti, dönüş yönlendirmesi veya şerit değiştirme önerisi gibi sanal nesneler, bilgiler ve işaretler entegre ediliyor. Bu özellik, şehir içindeki navigasyon yönlendirmesini daha da kolaylaştırıyor.
Yeni C Serisi’nde “Hey Mercedes” sesli asistan, daha fazla diyalog kurabiliyor. Örneğin; gelen çağrıyı kabul etme gibi bazı eylemler “Hey Mercedes” aktivasyon sözcüğü olmadan da kullanılabiliyor. Ayrıca “Yardım” komutu ile “Hey Mercedes” araç fonksiyonuna ait destek ve açıklamalar da sunuyor. Sistem, yolcuların “Hey Mercedes” sesini bile tanıyabiliyor.
20 HP ek güç ve 200 Nm fazladan tork kullanımı sunan ikinci nesil entegre marş jeneratörüne (ISG) sahip, dört silindirli benzinli motor da Yeni C Serisi’nde ilk kez kullanıma sunuluyor. Enerji geri kazanımı ve süzülme gibi fonksiyonların da katkısıyla benzinli motor çok daha verimli bir yapı ortaya koyuyor. Yeni turbo beslemesi, Mercedes-AMG Petronas Formula 1 ekibiyle birlikte geliştirildi. Teknolojinin seri üretime aktarılması, performans ve verimlilik konularında tamamen yeni standartlar belirliyor.
1496 cc hacmindeki direk enjeksiyonlu ve turbo beslemeli benzinli motor sadece 9G-TRONIC şanzımanla sunuluyor. 1.5 lt motor 204 HP güç ve 300 Nm tork sunuyor. 241 km/s maksimum hıza sahip olan otomobilin 0-100 km/s hızlanma değeri sadece 7.1 saniye. Otomobilin ortalama yakıt tüketimi ise 6.6 lt/100 km.
Test aracımızda olduğu gibi dört tekerlekten çekişli versiyonlardaki 4MATIC sistemi de geliştirildi. Yeni ön aks daha yüksek tork aktarımına olanak sağlanıyor ve ideal aks yükü dağılımı ile üstün sürüş dinamikleri elde ediliyor. Mercedes mühendisleri, yeni transfer kutusu ile sürtünme kayıplarını daha da azalttılar. Ayrıca bu sistem, kapalı bir yağ devresine sahip olduğundan herhangi bir ek soğutma önlemi de gerektirmiyor.
Test aracımızda da bulunan isteğe bağlı olarak sunulan arka aks yönlendirme ve bununla birlikte ön aksta daha direkt çalışan direksiyon sistemiyle çok daha çevik ve stabil bir sürüş sunuyor. Arka aksın sahip olduğu 2.5 derecelik yönlendirme açısı, dönüş çapını 40 cm azaltarak 11.05 metreye düşürüyor. Arka aks yönlendirme ile sürüş konseptinden bağımsız olarak 2.35 yerine 2.3 (4MATIC ve konfor direksiyon ile) tur olmak üzere daha düşük direksiyon turu manevra kolaylığı sağlıyor.
60 km/s’nin altındaki hızlarda, manevralarda, arka tekerlekler ön tekerleklerin açısına göre 2.5 dereceye kadar aksi yönde yönlendiriliyor. Dingil mesafesi sanal olarak kısalıyor ve aracın daha çevik olmasını sağlıyor. 60 km/s’nin üzerindeki hızlarda arka tekerlekler ön tekerleklerle aynı yönde 2.5 dereceye kadar yönlendiriliyor. Dingil mesafesi sanal olarak uzarken, özellikle yüksek hızlarda daha dinamik ve daha stabil bir sürüş karakteri oluşuyor. Araç daha az direksiyon açısı ile oldukça dinamik ve çevik bir sürüş sunuyor; sürücünün direksiyon komutlarına daha sportif tepki veriyor.